23 Eylül 2007 Pazar

Sayfa 38632

Bi geceydi... upuzun yalnızlıkların birinde... yoksunluklara bulanmış ama yok olamamış... belki de hiç olmamış... geçmiş zamanlardı... sıcak.. sımsıcak... eklene eklene olurdu hep ama olmadı bu kez... bi şarkı çalınırdı, notalarında yüzerdi... bi kitabın harflerine dağılırdı... biri geçse önünden hep aynı olurdu... aklını kaçırandı... aklı hiç olmamıştı... hissettikleriydi onu var edenler... varolmuşlar kabullenmedi... isteği içten olmaktı... beceremedi... kendi bile beceremedi... hislerini kaybetti... elleri titredi... elleri artık hep titrerdi... bitmeyecek bi öykü yazmaya kalkışmıştı... kalkıştıkları hep basit şeylerdi... o basitliği severdi... ama hiç basit olamamıştı... dilini kesmeyi düşündü... ya da hiç düşünmemeyi, düşünememeyi... yalancıydı... herkesi kandırmıştı... böyle olsun istememişti... istediği hislerini basitçe anlatmaktı... anlatamazdı... öyle bi yeteneği hiç olmamıştı... anlam aramazdı... aramamıştı... anlatmak istediği tek bi şey vardı... böyle hissettiğiydi... kimse anlamadı... aslında bunu hiç anlatmamıştı... farkına vardığında elinde kalan olmamışlıklar, titreyen bedeni ve bi anıydı yalnızca... yalnızca... yalnız... yalnızdı... son bi kez anlatmayı denedi... oysa varolmamış bi hikayeydi... olan bitenlere inat... değişememişti... neyse oydu hala... tek bi kelimeydi içinden fışıkıran... kimse duymadı... özetlere de inanmazdı... özetleyemedi.. aslında bunu da beceremezdi... deneseydi bile... olmazdı.. dönüp dolaşıp aynı yerdeydi... "yağmurdan önce" başlamıştı her şey... yağmurdan sonra bitecekti... yağmurun hiç bitmemesini diledi... dilekleri hiç gerçekleşmezdi... dileği boğazında düğümlendi... sesi de kısılmıştı artık... soluk alması bile güçtü... anlatmak istiyordu... anlatacak bişey yoktu... nasıl olsa kimse dinlemeyecekti... o hep günahkar kalacaktı... basitti herşey... hissetmişti... istemişti... elinde değildi... uzaklaşamıyordu... kaçamıyordu... kendineden kaçamazdı... hissetmişti...kimse istememişti hissetmesini... o da bilmiyordu hissedeceğini... bi gün... sabahtı... ve hissetmişti... bunun için yapabileceği bişey yoktu...

21 Eylül 2007 Cuma

Sayfa 17965

Bi simgeye tutunmak...

Sayfa 14785

Karanlık her yer, düşlerimdeki babam gibi. Ne onu hatırlıyorum, ne de bahçeli, küçük evi. Bir dut ağacının gölgesindeki keyifsiz saatleri, bir de yüksek duvarlardan düştüğümde çıkan sesleri unutmuyorum.
Karanlık her yer.
Nedenlerini bilmiyorum. Upuzun bi dalga uyuyor önümde. Dokunamıyorum. Parmaklarımı açtıkça yüzüme vuruyor rüzgâr, yüzümü kapatamıyorum. Korkuyorum fırtınanın çığlıklarına kapılmaktan.
Karanlık her yer. Babamı özlüyorum.

Sayfa 6014


Tehlikelidir bazen. Görmek istediklerinin dışında, arzularının yakınında... soluklanmak derin derin.. bi boşluğa tıkılı kalmak... hissetmeye çalışmak... fark edememek.. yokolduğunu.